30 Temmuz 2009 Perşembe

Eğitimde Fırsat Eşitsizliği


Sizler buna sömürü diyorsunuz, bizlerse hukuk dilinde gabin. Yani şu : Bir sözleşmede tarafların karşılıklı edimleri arasında açık bir orantısızlık bulunmasıdır. Karşı tarafın özel durumundan aşırı faydalanma olarak da nitelenebilir. Bu aşırı faydalanmadan dolayı sebepsiz zenginleşme kısaca.
Lafı şuraya getirmek istiyorum, eğitim gibi hayati bir ihtiyacı günümüz eğitim kurumları sömürge aracı olarak görmekte. Bu başı bozukluk, bu denetimsizlik, bu dengesizlik artık iyice kontrolden çıkmış düzeyde. Birilerinin bu sisteme, bu gidişata dur demesi gerekiyor. Tabi bu durumda Milli Eğitim Bakanı ne işle iştigal eder? sorunsalı doğuyor, ki bu zaten başlı başına ele alınıp incelenecek bir konu... Geçelim...
Özel dersanelerin çivisi çıkmış durumda sevgili okurlar, hele hele bu dersaneler sınırlı sayıda ve sadece belli sınavlara yönelik eğitim veriyorsa onların durumu tasvir edilemeyecek cinsten. Evet ben son 2 yıldır bu kaosa, bu soyguna bir çok arkadaşımla birlikte tanık oluyorum/oluyoruz
Demin sözünü ettiğim belli sınavlar tahmin ettiğiniz gibi mesleki sınavlar, KPSS, KPDSS, SMMM SB, SMMM YT, SPK gibi... ve taktir edersiniz ki belli bir mesleği icra etmekte olup da o meslekte gidebileceği en ileri noktayı hedefleyen meslek mensupları için olmazsa olmaz türden sınavlar bunlar. Ve bu olmazsa olmaz türden sınavlara sizi hazırlayacak sadece hepi topu 3-5 dersane mevcut. Ve kocamaaaaaan bir pastanın dilimlerini afiyetle kasalarına pardon midelerine indiriyorlar. Rantın büyüklük derecesini üç aşağı beş yukarı gözünüzde canlandırabildiniz umarım.
Peki ne yapıyor bu özel eğitim kurumları? Kendilerine muhtaç, bu sınavları geçebilmek için gereken bilgiyi, eğitimi almak zorunda olan (ki üniversitede aldığınız eğitim bu sınavları kolayca geçmenize asla yaramıyor!) vakti dar ve oldukça kısıtlı, en genel tabirle köşeye sıkışmış adayları itina ile avlıyorlar. Bu avlanma yönteminde alışılagelmiş avlanmanın tam tersi bir strateji mevcut, av avcının ayağına gidiyor ve olaylar gelişiyor... Bu dersaneler fiyat aralıklarını en azami miktarlara taşıyıp öğrencileri/stajyerleri/adayları mağdur durumda bırakıyorlar. Çünkü biliyorlar ki o dersleri ve sınav için gerekli taktikleri sadece onlardan alabiliyorlar. Pazarlık yapmak mümkün değil, tek ders ücretlerini üst üste koyduğunuzda iki paket program fiyatına denk geliyor, ders program tarihleri tamamen abuk sabuk ve tamamen herşey dersanenin yöneticilerinin ve hocalarının keyfiyetine göre ayarlanmış. Sizler sadece bu paraları temin edip, onların istediği saatlerde (ki tekrar söylüyorum dünyanın en saçma ve karmaşık ders programı saatleri bunlar) o dersanenin kapısından içeri giriyor oluyorsunuz... Çünkü mecbursunuz, çünkü onlar da sizi yolunacak kaz olarak görüyorlar ve işlerini başarı ile yapıyorlar.
Bütün bu karmaşa ve soygun neticesinde aldığınız eğitimin de kalitesi tartışılır. Başarı oranları her geçen yıl düşmekte, fiyatlar her geçen yıl artmakta. Bu da şu demek oluyor, eğitim kurumları ilk yıllarda belli bir başarı oranını yakaladıktan sonra bu alanda isim yapıyorlar ve öğrenci çekmeye başlıyorlar daha sonra belli bir porftöyü elde eden dersane fiyatlarını aşırı zamlandırıp eğitim kalitesini düşürmeye başlıyor. Çünkü bir dersanenin en fazla 3-4 şubesi oluyor ve bu 3-4 şubede eğitim veren hocalar maalesef ki hep aynı, bu da şu yüzden, dersaneler pastanın dilimlerini büyük tutabilmek için maliyetleri kısma yöntemine başvuruyor, az hoca, çok şube, çok öğrenci, çok para...
Basit bir örnekle bu şu demek : A dersinin hocası Bakırköyde Cumartesi saat 9-11 arası ders verdikten sonra Mecidiyeköye gidiyor burda da 12-14 arası dersini tamamlayıp Kadıköye geçiyor oradaki dersi de tamamladıktan sonra hoca yetersizliğinden bu kez alanı olmasa dahi B dersini anlatmaya başlıyor. Alanı olmasa dahi cümlesini de en basit anlayacağınız şekilde şöyle açalım : İngilizce hocasının Matematik dersini anlataması gibi.

Durum bu kadar açık ve çirkin.
Eğitim bu kadar düzeysiz ve pahalı.
Öğrenci bu kadar mecbur ve bu kadar mağdur.

Birileri buna gerçekten bir dur desin... Artık dur desin...

Aydan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder