7 Temmuz 2009 Salı

Büyüdük be Michael...

Sevgili dostum Cenk Michael için bir şeyler yazmış dün, benim de yazdığımı bilmeden. İkimizin de bu kayıptan aynı oranda etkilenmiş olmamız çok doğal. Aynı kuşağın çocuklarıyız neticede.
Benim söyleyeceklerimi zaten Cenk yazdığı için aşağıda ben öyle uzun uzadıya ayrıntıya girmeyeceğim.

Dün Michael e düzenlenen veda gecesini izlerken düşündüm, anlamaya çalıştım bazı şeyleri...

Neverland... bildiğimiz hani Peter Pan in ülkesi, Neverland i büyük paralar harcayıp hayatının en zirve döneminde inşaa ettiriyor olması MJ ın içindeki çocuğun hiç büyümediğinin göstergesi değil mi? dedim kendi kendime. Eğer Neverland i ömrünün son zamanlarına yakın ya da kariyerinin sonlarına doğru inşaa ettirseydi belki insan "doydu artık paraya pula, şöhrete, napacağını şaşırdı böyle birşey yapıp servetini har vurup harman savuruyor" diye düşünürdü.
Ama öyle yapmadı Michael, neredeyse ilk kazandığı birikimleri ile bu güzel ülkeyi yarattı kendisine, bunu çocuklarla paylaşmak istedi gayet doğal olarak... Çünkü Michael de çocuktu...
Çocuk sahibi olmak için her imkanı zorlayan, 1 değil üstelik 3 evlada hem kardeş hem baba olmayı başaran Michael in aslında o çocukları evcilik oynamak için değil, onlarla büyümek istediği için bu kadar arzuladığını,MJ ın ruhundaki büyümeyen çocuğu her tavrından anlamak mümkünken, bırakın tavrını sesinin tınısından, şarkılarından, şarkıları yorumlayışından, kliplerinden anlamak mümkünken böyle bir adamın cinsel istismarcı, tacizci olduğuna bütün dünya nasıl ikna edildi? İşte bu noktada medya denen şeyin lanet olası gücünü bir kez daha görmüş ve anlamış olduk diye düşünüyorum...
Bütün bunlar bir yana, diyelim ki bütün dünya haklı, ben ve benim gibi düşünen azınlık haksız, evet Michael da tacizci diyelim, peki böyle olsa dahi ne farkeder ki? biz bir türlü öğrenemedik sanatçıları "sanatçı" kimliği ile kabullenmeyi, yaptıkları işle değerlendirmeyi... öğrenemedik öğrenemeyeceğiz de. Sanatçılara yalnızca eserleri ile değer verip ona göre takdir etmeyi hiç bir zaman bu insanlık öğrenemeyecek.

Bırakın MJ ın hayranlarını ya da bunu öğrenemeyen dünya halklarını bir yana, adamın kendi ailesi bile onu anlayamamıştı öldüğü güne kadar, bundan duydukları pişmanlık dün sarfettikleri her kelimeden açıkça anlaşılıyordu...
Gördük ki dün bir kez daha, insana yeri geliyor dostları ailesinden daha yakın oluyor, dostları ailesinden daha iyi anlıyor, Broke Shields, Diana Ross ve Usher bunun en büyük kanıtıydı...

Benim için Michael bir devrin başlangıcıydı şimdi ise o devrin sonu oldu ölümüyle...
MJ ın hiç bir zaman hayranı, fanı olmadım. Bildiğim şarkıları iki elimin parmaklarını geçmez, ama şu gerçeği hiç bir zaman inkar edemem; Michael popun kralıydı, çocukluğumuzun idolüydü, bizim dönemimizin parıldayan yıldızıydı, TR de albümlerini çatır çatır sattıran bir sanatçıydı...

İçimde bir şey sızladı dün gece
Paris'in gözyaşları benim yanaklarımdan süzülürken...
Anladım ki;
İkimiz de büyüdük, dün gece Michael'i sonsuzluğa uğurlarken...

Aydan

1 yorum:

  1. günlerdir aslında michael erken gitti biz yaşlanmadık diye kendimi avutmaya çalışıyorum

    YanıtlaSil